Konu: Marka Tescili Yaptırmanın Önemi ve Tescil Süreci
Marka tescili; 6769 Sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu kapsamında düzenlenmekte olan bir kurumdur. Bu kanun ile marka sahiplerinin karşılaşabileceği haksız durumların ortadan kaldırılması, markaların korunması, marka haklarının ihlali ve itiraz yolları düzenlenmiştir. Bununla birlikte ülkemizin taraf olduğu Paris Sözleşmesi ve Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü gibi düzenlemeler de uluslararası marka tescilini mümkün kılmaktadır. Bu sayede marka sahpleri tek başvuru ile birden fazla ülkede marka tescili yaptırabilirler.
Marka tescili; bir işletmenin mal veya hizmetlerinin diğer işletmelerden ayrılmasına yarayan işaretleri, yasal olarak koruma altına almaya yarayan bir işlemdir. Burada marka sahipleri; sözcükleri, harfleri, sayıları, şekilleri, logoları, renkleri, görüntüleri tescil ettirebilirler.
Marka tescil süreci; Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından yürütülmektedir. Başvuruda bulunacak olan işletme sahibi öncelikle, TÜRKPATENT'in veri tabanında marka tescil sorgulaması yaparak daha önce markanın tescil edilip edilmediğini kontrol etmelidir. Eğer işletme sahibi uluslararası tescil yapmak niyetinde ise Madrid Protokoli kapsamında Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü kayıtlarında tescil sorgulaması yapmalıdır.
Gerekli kontrollerin yapılmasını takiben işletme sahibi TÜRKPATENT'e fiziken veya çevrimiçi olarak başvuru yapmalıdır. Başvuru için gerekli belgeler ise 6769 Sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu'nun 90. maddesinde düzenlenmektedir. Bu maddeye göre; başvuru formunu, buluş konusunu açıklayan tarifnameyi, istemleri, tarifnamede veya istemlerde atıf yapılan resimleri, özeti, başvuru ücretinin ödendiğini gösterir bilgiyi, patent verilmesi talebini, başvuru sahibinin kimlik ve iletişim bilgilerini, Türkçe veya ikinci fıkrada belirtilen yabancı dillerden biri ile yazılmış tarifname veya önceki bir başvuruya yapılan atıfı, Kuruma vermekle birlikte patent başvurusu kesinleşir ve işleme alınır.
Burada dikkat edilmesi gereken hususlar bakımından; marka, genel ve tanımlayıcı kelimeler içermemelidir. Mevcut tescilli markalarla benzer olmamalıdır. Benzerlik yaşanmaması adına veri tabanı dikkatle incelenmelidir aksi durumda benzer markalar tarafından başvuruya itiraz edilmesi riski ortaya çıkmaktadır. Markalar, TÜRKPATENT tarafından düzenlenen Marka Sınıflandırma Listesi kapsamında belirli mal ve hizmet grubuna göre ayrılırken kapsam iyi belirlenmelidir.
Bu aşamadan itibaren başvurunun şekil eksikliği olup olmadığını TÜRKPATENT incelemeye başlar. Sonrasında ise benzerlik incelemeleri gündeme gelir. Marka, her iki incelemeden de geçtiyse ve herhangi bir eksiklik bulunmuyorsa resmi marka bülteninde yayınlanır ve üçüncü kişilerin 2 aylık itiraz süresi başlar. Bu aşamada bültende yayınlanan markaya bir itiraz gelmediği durumda marka tescil aşamasına geçilir. Tescil için gereken harcın ödenmesiyle birlikte başvuru tamamlanmış olur, tescil başvurusunda bulunana marka tescili verilir ve marka sicile kaydedilir.
Burada verilen marka tescil belgesinin koruma süresi 10 yıldır. 10 yılın sonunda markanın isim hakkı tekrardan yenilenmelidir. Eğer marka; tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil
edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye'de ciddi biçimde kullanılmazsa, kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.
6769 Sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu'nun 29. maddesi marka hakkına tecavüz edilen durumları ve aynı kanunun 30. maddesi ise marka hakkına tecavüze ilişkin cezai hükümleri düzenlemektedir.
Burada sayılan; marka sahibinin izni olmaksızın markanın taklidini etmek, ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak ve bununla birlikte bu ürünleri satmak, dağıtmak, ithal ve ihraç etmek gibi fiiller marka hakkına tecavüz kapsamındadır. Bu fiilleri işleyen kişiler hakkında gerek hapis cezaları gerekse adli para cezaları yaptırım olarak düzenlenmiştir. Ayrıca bu suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
Marka hakkı ihlali durumunda hukuki süreç yürütmek için kullanılabilecek bazı yöntemler bulunmaktadır; Bunlardan biri noter yoluyla ihlalci tarafa ihlali sonlandırmasını talep eden bir ihtarname göndermektir. Ayrıca ihlalci taraf başvuru sürecindeyken marka hakkı ihlal edilen, 2 aylık süre içinde başvuruya itiraz edebilir. Bir başka yol ise marka ihlal eden tarafa Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinde dava açılabilir. Dava sonucunda mahkeme; markanın haksız kullanımının durdurulması, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi, ihlal eden ürünlerin toplatılması gibi kararlar verilebilir.
Marka tescilinin dijital dünyadaki yerine bakacak olursak; markalar internet ortamında da korunmalılardır. Bunun için ise markalar internet domain adreslerini de tescil ettirmelilerdir. Aynı zamanda sosyal meyda platformlarındaki hesaplar da itiraz kapsamına girmektedir. Son olarak da e-ticaret platformlarında da tescilli markalar adına yetkisiz satış yapılması marka hakkı ihlaline girmektedir.
Sonuç itibariyle marka tescili, sahibine hukuki koruma sağlayan ve üçüncü kişilerin haksız kullanımını engelleyen bir kurumdur. Marka tescili, markaları olası haksız rekabet ve hukuk ihlallerinden korumayı sağlar.
Herhangi bir sorunuz olması halinde bize her zaman ulaşabilirsiniz.
Gülbenk & Kavlakoğlu Hukuk Bürosu